‘İktidar medyada tek çatlak ses duymak istemiyor’
İktidara yakın isimlerin ‘operasyon’ söylemlerini, gazetecilere açılan yeni soruşturmalar izliyor. Medyada tekelleşmenin ardından iktidarın güdümünde olmayan az sayıdaki gazete ve televizyon hedefte.

Fotoğraf: evrensel
Gözde Tüzer
gozdetuzer@gmail.com
Muhalefete yönelik baskılar “medyaya operasyon dalgası” tartışmalarıyla sürüyor. RTÜK’ün Gezi eylemleri yayınlarını savcılığa göndermesi, Gazeteci İsmail Saymaz’ın pasaportuna el konulması ve hakkında bir soruşturma olduğuna dair iddialar, Flash TV’ye Yeni Şafak’tan kayyım atanması derken son olarak Cem Küçük Halk TV’yi hedef alarak “Ramazan Bayramı’ndan önce olur mu bakacağız” diyerek operasyon tarihi bile verdi. Son olarak Halk TV Ana Haber Sunucusu Ece Üner, savcılık tarafından ifadeye çağrıldı.
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Akademisyen Tezcan Durna iktidarın artık tek bir çatlak ses bile duymak istemediğini söyledi. İktidarın zapturapt altına aldığı ana akımın “marjinal” hale geldiğine dikkat çeken Durna, “Siz bir taraftan mevcut ana akım medyayı tamamen, partizanca, belli bir iktidarın hedefi ideolojik ve politik hedefleri doğrultusunda dizayn edeceksiniz, ondan sonra o dizayn ettiğiniz medyanın ana akım medya işlevi görmesini arzu edeceksiniz. Bu hakikaten oksimoron bir şey. İmkansız yani” dedi. Geçmişteki ana akım medyanın “ana akım olma işlevini” yitirdiğini aktaran Tezcan Durna, Evrensel, BirGün, Halk TV, Sözcü TV’nin gerçek gazetecilikle geniş kitlelere hitap ettiğini söyledi. Durna, “İktidar bunu kaldıramıyor” dedi.
‘Siyasi olduğunun kanıtı’
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, İsmail Saymaz’ın savcılığa gittiğini ve kendisine “Dosyada gizlilik var” denilerek bilgi verilmediğini, “İfadeye hazırız” deseler de yargı makamlarının ifade almadığını hatırlatan Ok, “Ama iktidara yakın gazeteciler dosya içerisindeki her türlü ayrıntıyı biliyorlar. Bu durum soruşturmaların hukuki değil siyasi bir motivasyon olduğunun en büyük kanıtı” dedi.
TGS: Örgütlü bir mücadeleye ihtiyacımız var
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Toplumu ve gazetecilikte ısrar eden meslektaşlarımızı sindirmeye çalışıyorlar” dedi. Medyada tek sesliliği inşa etmek isteyen bu ısrarı “beyhude bir çaba” olarak yorumlayan Durmuş “Gazetecilik mesleği, halkın haber alma özgürlüğüne saygı duyanların kaleminde devam edecek. Peki bu saldırılara karşı biz ne yapıyoruz? Susmak ya da tek başına örgütsüz bu saldırıyı geçiştirmek mümkün değil. Böyle olmadığını sayısız kere gördük, yaşadık. Mesleği savunmak için esaslı bir mücadeleye, bunun için de örgütlü birlikteliğe ihtiyacımız var” dedi.
DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu da “Son dönemde basın özgürlüğünü kısıtlayan yasaların Meclisten son sürat geçtiğini görüyoruz. Ceza kanunları yetmezmiş gibi ‘devlet sırrı’, ‘milli güvenlik’ veya ‘terörle mücadele’ gibi gerekçelerle özgür basının haber yapması engelleniyor. Bildiğiniz gibi internet ve sosyal medya sıkı bir şekilde denetleniyor iktidar karşıtı paylaşımlar anında cezalandırılıyor. Bu iktidarın darbe anayasasından sıyrılıp daha demokratik bir anayasa yapabileceği inancına biz katılmıyoruz. Bu Anayasa’da demokratik hakları koruyamayan bir iktidar nasıl daha demokratik bir anayasa yapabilir?
Evrensel'i Takip Et